Seçilmişler hesap verir.  Hesap vermeden hesap soramazsınız. 

Depremin ilk günlerinde enkaz altında kalan vatandaşlarımız için arama kurtarma çalışmalarının gecikmesi, yaralıların ve depremzedelerin sorunlarının çözümlenmesi için yapılacak olan organizasyonlarının aksaması sonrası “şimdi birlik zamanı” diyerek herkes gibi ben de, eleştiri yapmaktan imtina ettim. Ancak sayın Cumhurbaşkanının insanlarımıza “be adi” diyerek hakaret etmesi ile bu satırları yazmam gerektiğini düşündüm.

Sayın Cumhurbaşkanının Tayyip Erdoğan depremin 3. günü; “Günü geldiğinde şu anda tuttuğumuz defterleri açacağız” cümlesi, AKP Sözcüsü Ömer Çelik tarafından  “Cumhurbaşkanımıza ve bizlere söylenen sözleri şimdilik not ediyoruz” şeklinde tekrarlandı.

Son olarak sayın Devlet Bahçeli’nin “Depremden menfaat devşirme hevesinde olanları tek tek not aldığımız bilinmelidir.” cümleleriyle aslında “Eleştirenlerin bu yaptıklarının karşılığı olacak. Biz bunları not ediyoruz. Şimdi değil ancak yakında karşılık vereceğiz.”  demeye getirdiler. Yani kısacası seçilmiş olanlar, canı yandığı için “Devlet Nerede” diyenlere sizden “Hesap soracağız” diyorlar.

Ancak unutmayın ki sorumlu mevkide olan seçilmiş insanlar, hesap soramaz.

Seçilmişler hesap verir.  Hesap vermeden hesap soramazsınız. 

Sayın Cumhurbaşkanı, kimse size “depremi niye önlemediniz” demiyor, diyemez. Deprem doğanın gerçeği. Siz, depreme hazırlıksız yakalandığınız için, vatandaşınızı enkaz altında çaresiz bıraktığınız için eleştiriliyorsunuz. Artı kimse devleti eleştirmiyor. Tüm eleştiriler devleti yöneten hükümete karşı yapılıyor.

Sizi eleştirenleri not edip, tehdit edeceğinize, keşke felakete dönüşen ihmaller zincirini, koordinasyon eksiklerini not etseydiniz. 48 saat boyunca enkazlara neden müdahale edil(e)mediğini, pek çok yurttaşımızın bu nedenle kurtarılamadığını, Mehmetçiğin sahaya geç çıkarılmasının müsebbiplerini not etseydiniz.

Çöken binaların müteahhitlerinden başka, bu binalara izin veren yapı denetim şirketlerini, mühendisleri, denetlemeden rapor veren belediye elemanları not etseydiniz.

Ya da kanunsuz, kuralsız yapılan bu evlere, apartmanlara, rantsal yapılara hiçbir inceleme yapmadan af çıkartanların suçunu not etseydiniz.

Keşke, felaketten kurtulan vatandaşlarımıza 15 gün geçmesine rağmen neden “çadırlar kuramadık, konteynerler ve tuvaletler yerleştirilemedik” diye araştırıp, sorumlularını not etseydiniz. 

Beni en çok yaralayan olaylardan birisi olan insanlar enkaz altında yaşam mücadelesi verirken, ölüm korkusuyla sesini duyurup kurtarılmayı beklerken, sela okutan sivri zekalıları not ettiniz mi?

Müteahhitlerden önce, sosyal medyadan mesaj atanları gözaltına alanları da not ettiniz mi?

Vatandaşımız olanca gücüyle depremzedelere yardıma koşarken devletin kurumları, mesela Kızılay neredeydi? Keşke onu da not etseydiniz. 

Depremden 15 gün sonra, 6,4 şiddetindeki depremden neden insanlarımız ölüyor? o tabut evlere girmelerine kimin izin verdiğini not etseydiniz.

İnsanlar enkaz altında yaşadığını bildirmek için yardım isterken, depremzedeler sosyal medya aracılığıyla haberleşirken sosyal medyayı kimlerin kapattığını öğrenip not etseydiniz.  Mesela, Twitteri kim kapattı? 

Bizim için not edecek o kadar şey var ki.

Sayın Cumhurbaşkanım, Hükümet sözcüsü ve Cumhur ittifakının küçük ortağı bilin ki, defter tutan tek siz değilsiniz. Unutmayın ki bu defterler sadece sizde yok. Yukarıda sadece bir kısmını yazabildiğimiz sorunları not eden bir de millet var. Vatandaşlarımız bu depremde sadece 10 ilimizin değil, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ve “Tek Adamlığın” çöktüğünü gördü.

Sayın Cumhurbaşkanım depremin 3. günü ortaya çıkarak “şu anda kimseyle uğraşmayacağım, not tutuyorum” dediniz ancak daha depremin izleri silinmeden, hiçbir yara kapanmamışken bu ülkenin vatandaşlarına hakaret etmeye başladınız. 

“Be ahlaksız, Be namussuz, Be adi” diye devam eden cümleleriniz benim ülkemin Cumhurbaşkanına, hele ki böyle bir günde hiç yakışmadı. Tüm milletimiz, kimseye hakaret etmeden görevini yapan, hesap soran değil, hesap veren devlet görevlilerini görebileceği günleri bekliyor. Hepimiz çok üzgünüz. Sizlere sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed’in “Dilleriyle insanları kıranları, ibadetleri temizleyemez” sözünü hatırlatmak isterim.

WordPress.com’da bir web sitesi veya blog oluşturun

%d blogcu bunu beğendi: